3.
Çocuktum ayıramazdım,ha aşk ha zeytin
aşkı yazsam,kağıttan utanırdım,o benden mahcup
zeytine uzansam dalından kırılırdım,benden de çocuk
ikisini de gözle toplamayı sonra öğrendim
Şimdi zeytin topluyorum kara
göğü çekiyorum mavi
kırdan geliyorum yeşil
göz akşamdan önce iniyor
eylülün kahverengi kasabasına
ve kahverengi bir sıkıntı gelişiyor taşrada,
"aşk bir kasaba kadar renklidir" diyorum
göz inanıyor elin yazdığına da
kağıttan şüpheliyim
kağıt hala çocukluğum kadar saf
elimse çocuklar gibi zalim
"elim kağıda düşünce aşka da düşüyor"
şairim ya kağıdı kandırmayı seviyorum
çünkü kağıt benim!
(Ah bir de kağıt kadar ince
o çocuğu kandırabilseydim...)
Haydar Ergülen (Keder Gibi Ödünç-2005)
Muhteşem
YanıtlaSilvaaaaaooooov
YanıtlaSilödev için teşk
YanıtlaSil