çocukların küllere karışması
fena,
kendilerinin olmayan bir çocukluk
bulacaklar ve beni anlayacaklar
orada!
çocukların beni anlamasına
dayanamam,
korkarım en çok anlayanın en
zalim
olacağından, korkarım çocuklar
da...
sen küle bırak beni zalimlerin
yağmuruna
kül insandan gelir, onu anlama,
beni de...
yağmuru anla, o, tanrının
iyiliğidir,
senin yağmurlu tanelerin düşseydi
aklıma
bahçeme de iyiliğin düşerdi,
şimdi kül
bahçesidir, yağmuru gezdirme,
kötülük gelir...
tanrının başka bahçeleri de
vardır
üzümler iyileşir gibi üzgünler de
iyileşir
tanrının bahçıvan olduğu
günlerden kalmadır
iyiliğin bahçesi: yağmura bak!
iyilik bir bakışta kendini
gösterir...
iyisin, hem yağmur, hem bahçe
gibisin,
tanrıyı seninle sevindir, unutma,
sevindirmek yağmurun iyiliğidir,
tanrıyı benimle üzme, zalimlerin
eline bırakma onu, küle bırakma!
o, yağmurun ve iyiliğin
bahçesidir,
üzümü iyiliğe bırakır gibi
tutar senin de üzgün elini...
çocukların yağmura karışması iyi,
yeter ki beni anlamasınlar!
korkarım çocukların zalim
olacağından,
yağmur dururken külü
anlamalarından
korkarım, her zalimde bir çocuğa
rastlamaktan korktuğum gibi...
Haydar ERGÜLEN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder