27 Mart 2012 Salı

Şair Atışması



Cemal Süreya:

"Ölüm geliyor aklıma birden ölüm
Bir ağacın gövdesine sarılıyorum."

Can Yücel:

"Seke seke ben geldim
Sike sike gidiyorum..."

26 Mart 2012 Pazartesi

Why Ask Me



through early morning fog i see
the visions of the things to be
the pains that are withheld from me
i realise and i can see

suicide is painless
it brings on any changes
but i can take or leave it if i please

the game of life is hard to play
i'm gonna loose it anyway
but losing cards are some days late
so this is all i have to say

the sword of time will pierce our skin
it doesn't hurt when it begins
but as it works its way on in
the pain grows stronger watch it grin

a brave man once requested me
to answer questions that i keep
"is it to be or not to be"
and i reply "oh why ask me ?"


and you can do the same thing if you please

Aynı

-Olric be, neden benim hikayelerimin sonu aynı bitiyor?
-Kurguda hata var efendim.
-Tanrı da mı?
-...

21 Mart 2012 Çarşamba

İç Nefes

o bir çay istemişti, trenin içinde
biz tren yolcusuyduk, çölün içinde
ben yalnız kalmıştım, senin içinde
oysa kaç kişinin yerine sevmiştim seni!

aşkı geçtik, gözlerini açabilirsin

o bir dile sığınmıştı, sözü içinde
yolu yoluma çıkmıştı, çölü içinde
ben eski kalmıştım, senin içinde
oysa kaç çocuğun yerine övmüştüm seni!

düşü geçtik, kendine bakabilirsin

o bir bende kırılmıştı, hayli içimde
ıssız otağ kurulmuştu, canım içinde
oysa kaç bahçe yerine açmıştım seni!

kimi geçtik, kimseye sorabilirsin.

Haydar Ergülen-Üzgün Kediler Gazeli'nden

Dünya Şiir Gününüz Kutlu Olsun...Dünya şiir olsun; dizelerden içelim suyu, imgelerden beslenelim fena olmaz mı...

13 Mart 2012 Salı

13 Mart 2012



Tarihe kendi tarafımdan not düşülsün diye yazıyorum bu yazıyı çünkü karar açıklandığından beri,bir şeyler yazabilmek çok zor.Boğazıma takılan bir hüzün ve acı var! Bu toprakların bitmeyen hesaplaşmalarında, devlet ve vatandaşı eliyle yakılan insanlar var... 2 Temmuz 1993'te, ben 10 yaşında bir çocuktum... Televizyonda, kalabalık hunharca haykırıyordu, önlerinde bir asker takımı...Onların önlerinde ise oteli yakan insanlar vardı! Ve evet onlar da insandı, ve onlar bile işledikleri o suçtan dolayı yakılmayı hak etmiyorlardı... Keşke o gün kanatlarım olsa diye düşünmüştüm, kursağıma alacağım bir damla suyu ateşin içine bırakmak için... Çocukçaydı ama çocuklar bile bu coğrafyada ölümü erken öğreniyorlardı... Bir şeyi de öğreniyorlardı, zamanla:Nefreti,hıyaneti ve devletin o gün Sivas'ta insanların yakılmasını engellemediğini!

Nefret o kadar büyütülüyordu ki bu topraklarda, gün geliyor, bu yazının yazarı 20'li yaşlarında, üniversite kantininde Sivas konusu açıldığında; aynı masada oturduğu arkadaşlarından bazılarının; "iyi ki yakmışlar pezevenkleri" lafını duyabiliyordu! Nefret bütün algıyı kapatıyordu, taşlaşıyorduk işte bir üniversite kantininde, beraberce yuvarlanıyorduk uçurumdan aşağıya...

Ve bu gün bir şey daha öğreniyordum, adalet bu topraklarda yoktu! İnsan yakmak serbestti, yeterince kaçabildiğiniz sürece; bir gün zamandan aşıyordu davanız! Üstelik devlet, karar açıklandıktan sonra adliye dışında bekleyen insanlara, biber gazı sıkıyordu, havaya kurşun sıkıyordu... İçerde adalet ruhlara sıkarken, dışarıda devlet insanına sıkıyordu! Bir kez daha uçurumlara yuvarlanıyorduk...

Daha fazla yazmak da gelmiyor içimden,Madımak'da katledilen şairim metin Altıok söylesin son sözü:

...
sen orda şimdi bir hüznü köpürt
ben bir çocuğa su vereyim burda
ben ki kiracıyım bir acıya.

Fight Club



Tyler Durden: We're a generation of men raised by women. I'm wondering if another woman is really the answer we need.

6 Mart 2012 Salı

Umurumda Değil

Hiçbir şey ve hiç kimse umurumda değil kendimden başka... Çünkü umursadığım her şey ve her kişinin sonu; reçeteli kimyasallara çıktı! Ve o yolun sonu; kendi yıktığım çıkmaz sokakların yıkıntıları ile duruyor, ardımda bıraktım... Ellerim yara bere içinde! Ama yolu açtım... Bu yüzden umrumda değil, hayat bile...